Cumadan Pazara...

Cuma sabahı kahvem....

Sürmeli aşkım büyüleyici bakışlar atıyor....

Ne olmuş canım biraz oyun oynadıysak! Ben içeride iş yaparken kudurmuş tipitipler....

Neyse ki ortalığı toplayan bir kakılmışları var. 

Cumartesi sabahı kabusla uyandım. Çirkin kaybolmuş gördüm , korkunçtu...Sonra bir arkadaşım paylaşmış bunu...Tam da denk geldi. Hiç bilmiyordum. Ben de sizlerle paylaşmak istedim.

Hep söylüyorum stok çok önemli...Bunlarla konuşabiliyorum okulda...Fanaljit+soğuk algınlığı birlikte coştular maalesef :(

Cumartesi gittik. Gözlerimden yaş geldi resmen. Çok eğlenceliydi...

Bu böceklerime bir yatak daha aldık :) Ne zamandır aklımdaydı. Artık itiş kakış olmaz umarım...

Pişt deyince bakanlar :)) 

Pazar sabahı boğazımdan erkenden uyandım. Saat 07:30 du...Bari Beyim uyanmasın erkenden dedim uzun zamandır elime alamadığım kitabımı sessizce okumaya karar verdim. Ve kaç kahve kaç çay içtim bilmiyorum. Kitabı bitirdim saat 10:00 olmuştu....

Çeyizimden kalan taaa bin yıl  öncesinden havlular vardı onları küçük parçalar halinde kestim. Amacım temizlik için toz  bezi oluşturmaktı. Bununla ilgili yazsam mı bilmiyorum olay çok detaylı , uzun ve sıkıcı gelebilir. Olay taaaa 2015 yanlış hatırlamıyorsam ocak ayından itibaren farkına varmadan girdiğim bir süreç ve geçen yaz okuduğum kitap, minik yazılar ve instagram hesaplarıyla coşan minimalizm konusu...Elbette bir doğru varsa o da tektir. Ama bu konu öyle yaşam tarzı , ihtiyaç ve ilgilerle alakalı ki...Şahsi fikrim kişiden kişiye değişeceği...Geçen yaz bu konuyla ilgilenen bir çok kişinin yazısını okudum , paylaşımlarını tek tek takip ettim inceledim ancak aralarında öyle garip savunanlar vardı ki...Bana uymadı yani ne mobilyacı dükkanı gibi dümdüz bir evim olabilir ne de aksesuarcı gibi...Zaten bu konu mobilyayla süsle bitmiyor tamamen bir yaşam tarzı aslında...Neyse çok uzar , eminim eksik çok şey var yazmadığım unuttuğum...Bu yüzden haddim olmayan işlere bulaşmayayım. Bilenler yazar ben okurum nasıl olsa...

Ve pazar sabahı... Bizim oğlan anasını uyandırmış o da zopalıyo belli ki...

Bu karikatürü instagramda gördüm, çok sevdim. Çünkü özel hayatımda özellikle işim konusunda hep söylerim.... 'Kendim için bir şey yapacak olsam hiç bir şey yapmamayı tercih ederdim , neden canımı sıkayım ki ' derim...Ama ne yapıyorsam(sak) hakkını vermem lazım, elimden geldiğince, dilimin döndüğünce....

A4 Kafe'den...

Hava güzel olunca açık havada dolanıyoruz biraz...Kuğulu Parkta geziyoruz....

Burada da 'Bi çay çek gardaşş' diyor bizim böcek...Hayırlı, huzurlu, sağlıklı bir hafta dileğiyle...