Selanik...
Beyaz kule....Tam bir Osmalı eseri...Ama sonra beyaza boyanmış çünkü Osmanlının elinden çıkan Selanik halkı ya da idaresi böyle uygun görmüş. Ortalığı karıştırmak istemem ama adamların Türklerden kurtuluş günü var. Ve tvlerinde bizlerle ilgili çok güzel programlarına denk gelinebilir :) Olsun biz yine de çok sevgi dolu bir halkız Mevlana torunuyuz ne de olsa.....
Bakıldığında İzmire benzer bir şehir. Biraz büyük tabii.
Aya Dimitri kilisesi bu yaşıma kadar pekte merak edip girmediğim yada girdiğimi hatırlamadığım bir yer...Bu sefer hadi bir girip bakayım tam da pazar günü insanlar nasıl ibadet ediyor dedim. İçinde gezerken aslında biraz da çekindim meraklı meraklı bakarken insanların tam konsantre olmuş hallerini görünce rahatsız ederim düşüncesiyle....
Ve Atamızın evi....Aslında tahmini evi desem daha doğru.....Ne yazık ki İzmir'deki gibi bir yangın çıkmış Selanik'te ve Atamızın evi yanmış....
Hiç böyle olacağımı düşünmemiştim...Çok duygulandım. Bir taraftan hala bizim olduğunu düşündüğüm ama bir taraftan farklı bir bayrağın dalgalandığı bir yerde karmakarışık oldum ifade edemem...
Atatürk evinin karşısında bir kafe biz Türklere her zaman sevimli gelmiştir böyle jestler....Alışveriş yapılacak bir kaç hediye dükkanı vardı. Bizde Türk sahipli olandan alışveriş yaptık .)
Yine Selanik bu sefer kale...
Selanik sahil gece...
Halkidiki....Çok güzel tertemiz bir deniz. Ve ne güzel ki bizim gibi değiller. Sahil kenarları çok bakir....Doğru düzgün otel vs yok. Avrupa birliği Yunanistani mahfetmiş. İnsanlar bir çok yerde bahşiş karşılığı çalışıyorlar. Yine de fiestalarından vazgeçemiyorlar anlayamadım doğrusu.... Türkiye'de şu saçma beachlere gitsek gittiğimiz yere göre giriş 30-50 arası değişir yeme içmede ayrı ücret...Bizde o tarz bir yere gittik ve sorduk 2 şezlonk ve 1 şemsiye ücreti ne kadar diye eğer içecek alırsak bedava içecek almazsak 3 euro internette beleş :) şok geçirdik.
Kavala....Kurabiyesi meşhur hani oradan bilirdim ben....Gerçi kurabiye de almadım :)
Son gün iskeçe, Gümülcine ,Dedeağaçı gezdik. Gümilcine'nin eski şehir olan kısmı çok güzeldi. gerçi şöyle söyleyeyim Yunanistan genel olarak gezerken bizim Ege'yi andırdığı için yabancılık çekmedim. Gümülcine'de gezerken Türklerle karşılaştık Türkçe konuştuğumuzu duyunca bize nereden geldiğimizi sordular ayak üstü sohbet ettik. Ne mutlu....
Gezi Notlarımdan açıklanabilir olanlar::)) (Bence)
1. Yemeklerin çok tuzlu olduğunu duymuştum ama normaldi...
2. Gittiğinin her yerde su bedava...Kahve içseniz bile şişe su getiriliyor ve üctetsiz.
3.Başka ülkelerdeki gibi çok katı kuralları yok aslında fiestaları dışında Türk gibiler...
4.İnsanlar mutsuz yüzlerinden belli...
5. Sanırım ilk defa gittiğim bir yerden meşhur olan hiç bir şeyini almadım. sanırım bu bile fazla diye düşünmüş olabilirim.