Geçen hafta sonu yazamadım...Gerçi yorgunluktan fırsat bulamadaım çektiğim fotoğrafları düzenlemeye...Neyse Düğünümüz vardı oraya gittik :) Hayatın güzel tarafı...
Kötü tarafı da buydu ... Bu boncuk gözlü kara oğlumuzu kaybettik...Biz onu çok sevmiştik onunla bir ömür hayal etmiştik şimdi yine savunma mekanizmamı kullanma zamanı...En iyi kullandığım mekanizmam bastırmak....Yine öyle yapıyorum her şey yolundaymış gibi davranıyorum şarkıdaki gibi kendime yalanlar söylüyorum....
Büyümek için uyumak lazım...
Kardeş kavgasına fotoğraf arası...
Cuma sabahı bitki çayımı içiyorum, her zamanki gibi...
Kızımla kahvaltı yapıyoruz...
Okulda kahve yapanlarım var benim...
Kaybetmemek için bol bol yemek yedirmeceye geçiyorum.
Sonra da kendime yemek yedirmece...
Cuma hediyesi....Çok yetenekli arkadaşlarım var benim....
Bir yandan evraklarla uğraşıyorum diğer yanda bu boncuklarım...
Kara oğlum zeytinim gidince onun yerini minnoş hanım devralıyor...Tam bir kucak bebesi...
Oğluşum da pek keyfine düşkün...
Cumartesi sabahı erken çıkıp erken eve dönme derdindeyim. Kahvemizi içip market işini halledip eve dönüyoruz...
Kahve seven bir aile olarak kendimi kandırmaya devam ediyorum...
Çok istedğim şeyler indirime girmiş, kaçırmadım tabii
Kız torunu Babaannesine göndermeden önce tadını çıkartmışız kucak kucağa olmanın...
Mış gibi yapıyorum rutinlerime devam edermiş gibi, öyle bir şey olmamış gibi, her zamanki gibi....
Pazar şokunun ilki kar yağışıydı...İkincisi Kız torunumuzu Babaannesinse göndermek....İçimden bir şeyler gitti. Halbuki ondan uzak durmuştum karaoğlum gidene kadar....En azından iyi bakılacak şüphem yok...Hani ayağınız takılır tökezlersiniz ya sanki benimki arka arkaya defalarca takıldı düşmemek için zor tutuyorum kendimi....
Hayırlı, sağlıklı, huzurlu bir hafta dileğiyle...