Cumadan Pazara...

Cuma sabahı...Ben koşturuyorum minnoşlarım yayılıyor...

Artık kahvelerimi bile ayakta içiyorum, işleri yetiştirmek için....Yeni kararlar almak lazım...

Cuma akşamı yemek sonrası ütü saati....Ütü masasını açıyorum. Hop paşa oğlum üstüne çıkıyo...Ben de bekliyorum anneanne sen uğraşma ütüleri ben yaparım desin diye... :(( 

Bir ara bakıyorum kimseden ses yok...Arıyorum neredeler diye...Hava güzel olunca kapı cam geç saate kadar açık kalıyor. Böyle olunca içeriye uçan , benim çocuklarımın meraklarını cezbeden bir şeyler giriyor....Ne yapsınlar...Gözlem yapmak zorunda kalıyorlar...

Ütü bitince sıra evraklarda ...   Ek olarak yeni ayın evraklarını hazırlamam gerekiyor...

O işim bitince.. Harika şarkılar dinliyorum...İçim açılıyor, kulaklarımın pası siliniyor, kelebekler uçuşuyor...

Cumartesi sabahı...Çeşmeden su içme vakti....Ve hızlı bir kahvaltı...

Sonrası Kalenin tam karşısında Erimtan Müzesi.....

Tarihi güzellikler...

Işıklandırma ve flaşsız çekimler dolayısıyla  görüntüler net değil....

Müzenin alt katı sergi salonu olarak ayrılmış.Şu sıralar Mehmet Aksoy'un eserleri mevcut...

Pilavoğlu Han'dan...

Tasarımlar her şey çok güzel...

İlham kaynağı...

Her yerinde ayrı güzellik...

Ve Gramofon kafe....Sonunda .... 

Harika bir koleksiyon....

Plaklar, radyolar, Gramofonlar, kibrit kutuları...Daha neler neler....Biz oradayken Nilüfer'den parçalar çalıyordu...60'lar 70'ler....

Pirinç Han...

Ne varsa eskilerde var....

Sokaklar harika...

Şunların güzelliği...

Çok geç olmadan eve geliyoruz. Sonrası çamaşır, bulaşık, yerleştir, kaldır, düzelt....Boncuklar ayrı alem tabii...

Ve biraz dinlenirken sister kek'i kahvemize eşlik ediyor.

Akşam yemek telaşı derken...Peşimde minnoşlar...Teftiş mi yapıyorlar anlamadım ....

Uzun zamandır dosyalarımı düzenlemek istiyordum. Geç saate kadar dosyaları topaarladım....Hepsi bitmedi maalesef...En çok kullandıklarım bitti sadece....İşi yavaşlatanlar var....

Harika bir pazar uyandırılışı...Biri üstümde biri ayağımın dibinde...

Aşı günü...Dünyadan haberi yok boncuğumun....Doktor amcası çok güzel gözleri var dedi :))

Ve evde olmanın keyfi...İşleri bitirebilmenin huzuru...Yeni hafta güzellikler ve huzur getirsin herkese....

Cumadan Pazara...

Cuma sabahı erkenden kalkıyorum. Boncuklarımın mamaları ,sularını tazeliyorum. Kakikokonlarını temizliyorum. Ortalığı toparlıyorum. Mutfağı temizliyorum. Sonra aslında kahvaltı yapmam gereken saatte ancak kahvemi içebiliyorum. Sonra kalkıp kahvaltı hazırlayıp , okul için hazırlanmaya başlıyorum.

Okula gidince önce sınıfı paylaştığım arkadaşımla birlikte camlarımızı süslüyoruz. Süsleme işi biter bitmez fotoğraf alnını hazırlamaya başlıyoruz. Sonrasında fotoğraf çekimi ,beslenme ve diğer etkinlikler ve bir sürü detay...

Akşam bu böceğe özeniyorum...Tüm gün şu koltukta uyudu ve akşam yine uyumaya devam ediyo...

Ve bir taraftan çok elit mahallemizde düğün sezonu açıldı...Dıngıdı dıngıdı sesler....Beni bekleyen bir sürü iş...Önce ütü yapmam gerekiyor. Sonra evrakları, yoklamaları....Ve son olarak market listesi....Maalesef hiçbirini yapamıyorum...Yerimden kalkacak halim yok , koltukta uyuyup kalıyorum yorgunluktan...

Cumartesi sabahı çok şenlikli başlıyor.. Uyanıp kendime gelmekte zorlanıyorum. Kuduranların gürültüleri kendime getiriyor...

Cumartesi çamaşır , bulaşık derken market işini de güç bela hallediyoruz.... Hafta sonu her yer tıklım tıklım...

Market alışverişini yerleştirince gün yapmaya karar veriyoruz beyimnen...

Sakin ve dinlenerek bir akşam geçiriyooruz şöyle bol kahvelisinden...

Çok tatlış bir uyandırılıştan sonra aheste bir kahvaltı yapıp Beypazarına gidiyoruz...

Bir kaç kahve içip, biraz yürüyoruz... Çok kalabalık...

Fotoğraf bile zor çekiyor insan...Birilerini rahatsız etmeyeyim diye ödü koparak...

Suluhan açılmış Beypazarında...Hıdırlık tepesinin düzenlenmesi hala bitmemiş ne yazık ki...

Neyse efenim sonra çok şükür evimize geliyoruz. Bir sonraki haftanın iş, yemek ve okul işleri programını yazıyorum...

İnstagram da gördüm...Sisterim geldi aklıma...

Sürmeli gözlü kızımdan mutlu, huzurlu ve bol üretimli bir hafta dileğiyle...

Kuş kafesi...

Boş duvar kalmasın sloganıyla...Son boş duvarımızı da  bu şekilde tamamlamış oldum.

Takip edenler belki hatırlar. Kafeslerin zımbalama işini şubat tatilinde yapmıştım.

Boyama işi ancak olabildi....Bu sefer hiç olması gerektiği gibi yapmadım....

Yapımı:

1. Zımpara yaptım.Nemli bir bezle sildim.

2. Her kafesi ne renge boyayacaksam o renge ilk katını attım.

3. Sonra da 2. katını attım.

4.Gümüş renk akrilik boya ile eski bir fırçamı kullanarak eskitme yaptım.

5. Sprey cila attım.

İncik boncuksuz olmaz...Hasır ipimin birleştirme yerlerine de boncuk taktım ve tamamladım.

Mutlu günler....

Cumadan Pazara...

Cuma sabahı ben nerede iş yapıyorsam boncuklarım orada...

:)) Çok mutsuz...Eserekli anası yine salonun şeklini değiştirdi çünkü...

Cuma akşamı ütüye manevi destek veren paşam...

Gecenin ilerleyen saatleri...Sıra evraklara gelmişken horul horul uyuyanlar var....

Cumartesi sabahı....Tabii gözler kocaman açılır bütün gece uyudu....

Abant yürüyüşü....

Öyle çok hayalim yok benim...Hele lüks şeylerde, büyük şeylerde  hiç gözüm yok....Ama şu fotoğraf benim en büyük hayalim....

Mudurnu da patiş dostlar edindik :))

Göynük'e gittiğimizde Çilingir Şevket amcayla tanıştık. Hediye verdi bana...Duasını aldık...

Pazar sabahı kahvemizi içtik beyimnen...

Gölcük'ün etrafında bir tur attık.

Veeee Bolu'da Akkaya Travertenleri....Yıllaaaar önce gelmiştik bu taraflara ama hiç hatırlamıyorum Travertenleri...Unutulacak şey mi? Ne harika!!!

Vee pazar günü akşama doğru markete uğrayıp eve geçiyoruz...Sonrası çamaşır, bulaşık, eşya yerleştirme, market yerleştirme vs. İşler...Ve elbette evde olmanın huzuru...

Sağlıklı, huzurlu, bol üretimli bir hafta olsun inşallah...